Hastalık insan için.İnsanın ve hastalığın olduğu yerde ise, yoğun bakımlar olacak.
Bir başka ifade ile ise “Yoğun bakımlar bir zaruret”Bu ünite bir zaruret.Elbet bu bölümün olacak.
*
Hastane denildiği zaman hemen aklımıza hüzün gelir.
Ortada bir hasta vardır.
O hasta birde yoğun bakımda ise hüzün iki kat olur.
Hasta sahibi dalından kopmuş yaprak gibi ora bura savrulur.
Bu savrulmaya birde ortada gezen sözler vardır.
Bir kısmı nasihat verir, bir kısmı şunu der, bunu der.
Maalesef insanın olduğu yerde de bunun önüne geçemiyorsunuz.
*
İçer de hasta canı ile uğraşırken ya dışarıdakiler yani yakınları inanın onlarda aynı duyguyu yaşıyor.
Hastayı beklemek zor ama yoğun bakımda olan hastayı beklemek ise daha zordur.
Birde bunlara bir şey daha ekleniyor ki;
Hasta yakınlarının kafalarındaki şüpheler.
*
Yoğun bakımları kim nasıl takip ediyor denetliyor.
Bir zamanlar yoğun bakım ünitesinde yatan bir hasta hemşiresinin yerinde olmadığını bir vesile ile tespit ettik, o hastanın hemşiresinin görevi başında olması gerekirken “Bankamatik” ten para çekmeye gittiğini tespit etmiştik.
O zaman hastanenin Başhekim Vekili Dr.Halil Nacar olayın üzerine gitmişti.
Biz olayı bildirmiştik, ama sonucun ne olduğunu bilmiyoruz..
*
Şimdi şu sorular vatandaşın kafasında hep var.
Yoğun bakım ünitelerinde güvenlik kamera kayıtları var mı?
Varsa kim takip ediyor, vatandaş bu konuda bir soru ile bilgi alabilir mi?
Şimdi burada şu soru sorulabilir, efendim bu meslek kutsal bir meslektir.
Valla kimse kusura bakmasın tıp mesleği kutsal ama bu mesleği yapan herkes kutsal değildir.
*
Açıkça yazalım ki;Geçen günlerde bir yakınım hastane yoğun bakımında vefat etti.
Hastane bahçesinde beklerken doktor beyden gelen bilgiye göre hasta zekerat halinde idi.
Ya vatandaş bir Yasin okutmak istiyor ama nerede…
İçer de ne oluyor ne bitiyor oda belli değil, belli olan hastanın son saat ve günleri..
Geçen günlerde Adana il Müftüsü Hasan Çınar beyle bir toplantıda idim.
Hocam yoğun bakım ünitelerinde olan hastaların son saatlerinde bir Yasin suresi okunsa dediğimde.
Bizi oraya almazlar ki, ama bir çalışma yapalım dedi ama sonuç nedir şu ana kadar bilmiyoruz..
*
Ya hasta yoğun bakımda yatıyor.
Ne bir su verebiliyorsun,
Ne Kur’an okuyabiliyorsun,
Ne Kelime-i tevhidi hatırlatabiliyorsun..
*
Doktor diyor ki,
Hastanın hayati fonksiyonları bitmiş sizde her an hazır olun.
Bizler ölüme inançlı insanlarız, ölümde Allah’ın emri.
Peki, böyle hastalara,
Bir oda verilip hasta yakınları orada hastasına Kur’an ‘ını okusa,
Ağzına zemzemini damlatsa,
Ve Kelime i tevhidi hatırlatsa ne olur?
Eskiden ne denirdi,
Üç gün yatak, dördüncü gün toprak,
Bu ne demekti.Yakınları ile helalleşmek, vedalaşmak. Var mı bu yoğun bakımda.
*
Ey arkadaşlar ölüm zor bir mesele,ruh beden den çekiliyor.Bu zamanda kişi dua ile canını verse ne olur?Ey yetkililer bu konuya bir çözüm bulsanız , çok ama çok dua alırsınız..
Kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
