Kırk yıl düşünsem aklıma bir odanın basına yasak getireceğini aklıma getirmezdim. Ama gördüm, yaşadım ne yazık ki!

Adana Ticaret Odası’nın meclis oturumlarını takip etmek isteyen basın mensuplarına yasak getirilmesinden bugün sizlere söz edeceğim.

ATO Meclisini takip etmek için resmi bir dilekçe ile başvurup ‘basın olarak bizler meclis oturumunuzu takip etmek istiyoruz’ demek zorundasınız.

Bu dilekçeyi de meclis başkanlığına hitaben veriyorsunuz. Meclis başkanlığı da size yanıt veriyor. Verilen yanıt ‘daha önce alınan bir meclis kararı gereğince gündem maddelerine geçmeden önce sadece meclisten görüntü alabilirsiniz.

Gündem maddelerine geçince salonu terk edeceksiniz’ şeklinde oluyor. Yani meclis oturumunu takip etmeniz yasak deniliyor.

Hangi çağda yaşıyoruz! Bu yasakçı zihniyet de neyin nesi?

‘Efendim, bazı meclis üyeleri salona basın mensuplarını getiriyor! Bu gazeteci arkadaşların yüzünden meclis üyelerinin konsantreleri bozuluyor. Bu nedenle de meclis kendi kendine karar alıp basına böyle bir sınırlama getirdi!’ Bu sözlerin sahibi olan ATO’nun ne kadar demokratik bir yaklaşım içinde olduğuna varın siz karar verin. Basın, TBMM’yi, Büyükşehir ve ilçe belediye meclislerinin oturumlarını izliyor.

Oradaki milletvekillerinin ve meclis üyelerinin konsantreleri bozulmuyor da sizin mi bozuluyor? Oturumlarda neyi görüşüyorsunuz?

Bu kent için kararlar alıyorsunuz sanırım. Bu kararları bu kentin halkının, sizin üyelerinizin bilmesi gerekmez mi? Kaldı ki o oturuma almadığınız basın mensupları da Adana Ticaret Odası’nın üyesi. Meslek örgütleri seçimlerinde oy kullanıp bugün yasak getiren makamda oturduğunuz sizleri seçmek için oy kullanıyorlar. Siz kendi üyenize güvenmeyerek yasak getiriyorsunuz.

Buradan ATO Başkanı Atilla Menevşe ve Meclis Başkanı Tarkan Kulak’a bir çağrıda bulunmak istiyorum. Aldığınız bu yasak kararı içinize siniyor mu?

Yakın bir tarihte oda seçimleriniz var.

Bir yerlere aday olur iken üyelerinizden oy ister iken o üyelerinize nasıl vaatlerde bulunacaksınız? Bu vaatleri kimlerin aracılığıyla üyelerinize ulaştıracaksınız?

İçeride saklı gizli kararlar alacak haliniz olmadığına göre kimi kimden sakınıyorsunuz? Yasakçı zihniyet size yakışmadı Sayın Menevşe ve Sayın Kulak.

Adanalı şunu bilsin ki ATO’da her şey doğru düzgün gitmiyor. İşte getirilen yasaklar bu doğru ve düzgün gitmeyen şeylerin gazetelerde haber olmasından korkulmasıdır.

Yani bir adet korku var, korku…

Eğer yok diyorsanız aldığınız meclis kararını kaldırır, meclis oturumlarını üyelerinize, basına serbest kılarsınız. Bu yasak kalkmadığı sürece sizin korkunuzun hala sürdüğü kanaatini taşımaya devam edeceğim.

Eğer yok korkumuz bizim kimseden diyebiliyor iseniz, şeffaf olup meclis oturumlarını herkese açık yaparsınız. Sahi, siz ayrıcalıklı sınıf mısınız? Değilsiniz…

Aidatımızı yatırarak üyesi olduğumuz bir odanın meclisinde bizlerin seçtiği meclis üyelerinin neler yaptıklarını, hangi kararlara imza attıklarını öğrenme hakkımızı nasıl elimizden almak istersiniz?

Bu soruların yanıtına sanırım haklı olmasa da bir yanıtları olacaktır Sayın ATO yöneticilerinin diyelim ve yanıtlarını bekleyelim.

(Özcan Aladağ)