Bizim gazetemizin yazarı Mehmet Özler, toplumun içinde çok bulunan ve ilişkileri nedeniyle iktidara yakın olan ve Ak Parti’de yöneticilikte yapan bir isimdir.

İmamdır kendisi ve cemaati de iyi bilir. Cemaatin dilek ve isteklerini iyi bildiği için toplumsal konularda duyarlı davranışlar sergileyerek yaşanmışlıkları sütunlarına aktarır. Yetkililer ile vatandaş arasında diyalog kurulmasını temin eder.

Tıpkı Ak Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni’nin basın toplantısında söylediği ‘sandık görevlilerini ziyaret ederek, sandık görevlileri buluşmalarını gerçekleştirip vatandaşın direk istekleriyle temas kurulup halk ile bürokrasi arasında köprü olmak arzusundayız’ söyleminde işaret buyurduğu gibi o köprü vazifesinde yazarımızda önemli bir pay sahibidir.

Adana İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki asansör konusunu işlemiş bugünkü yazısında. Sizin bugün okuduğunuz o köşe yazısını dün gazetenin teknik servisine ulaştığında ben okudum ve ‘Mehmet Özler, İl Sağlık Müdürü Ahmet Özer’i niçin sinirlendirir?’ diyerek böyle bir yazıyı kaleme almak istedim.

Sevgili Mehmet yazısında il müdürlüğünde bir engelli asansörünün bulunduğunu ve bu asansörden engelli olan bir il sağlık müdür yardımcısının ve bazı kişilere verilen şifre sayesinde birilerinin kullandığını belirtip yaşanmış olan bir şikâyet konusunu sütunlarına taşımış.

Yaşanmışlık hadisesine göre, engelli asansörü konusunda şikâyette bulunan yurttaşa verilen yanıtta, il sağlık müdürlüğünün asansörleri gören cepheden kamera kayıtlarının incelendiğini, dilekçe sahibinin engelli asansörünün etrafında yer almadığını yani ‘sana ne oluyor denilircesine’ bir yanıt verilerek şikayete yanıt vermek yerine HAFİYELİK ilkesiyle hareket edilerek davranıldığını sütunlarına taşıyan Mehmet Özler kardeşimiz, İl Müdürü Ahmet Özer’e daha sonra konunun intikal ettiğinde sinirlenip ‘ben asansör ile uğraşırsam müdürlüğü nasıl yapacağım?’ diyerek de sinirlendiğini kaleme almış yazısında.

İşte bu ifadelerden sonra Mehmet Özler’i biraz olsun rahatlatmak adına bazı yaşanmışlıklardan kesitler sunarak Ahmet Özer’in bu sinirlenmesinin ilk olmadığını ve son da olmayacağını izah edeceğim bugün sizlere.

Örneğin Ahmet Özer, İl Sağlık Müdürlüğü lojmanlarının adil olmadan torpilin kralı işletilerek, lojman yönetmeliğinin de ihlal edilmesi suretiyle lojmanların kullandırıldığının yazıldığı günlerde de sinirlendi.

Sayın Özer, kendisinin ihale komisyon başkanı olduğu ve o tarihteki adı ile Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nin kantininin ihalesinin verildiği haberinin yapılarak kendisinin de ceza aldığı o soruşturma sırasında da sinirlendi.

Sayın Özer, müdürlük bünyesinde adil görevlendirme yapmadığı konusu gündeme geldiğinde de sinirlendi.

Diyeceğim odur ki Sayın Özer ilk kez sinirlenmiyor. O sinirlenmeye de alışık, yatışmaya da…

Yeter ki müdür olarak o koltukta kendisine dokunulmadan otursun.

Bunun içinde her siyasiye farklı davranarak ayakta kalmayı başarır. Eski Bakan Ömer Çelik’in de sınıf arkadaşı olma (lise yıllarından) avantajını kullanarak 6 yıla yakındır il müdürlüğü yapıyor.

Mehmet Özler’i de rahatlatacak bir gelişme yaşanır da önümüzdeki günlerde yeni Sağlık Bakanı bir yenilik yaparak il müdürlerini değiştirir ise Ahmet Özer’in sinirlenmesinden de, başarısızlığından da artık söz edilmeyecek duruma gelir Adana…

Son söz olarak Mehmet Özler’in asansör konusundaki güzel tespitlerini bir kez daha burada paylaşmak istedim.

Ahmet Özer sinirlensin ama görevini de yaparak sorun yaratan kendi yardımcılarına, personellerine kızıp işlerin doğru yapılmasını sağlasın.

Dilekçe sahiplerine sinirlenmesin…

(Özcan Aladağ)