Bu sorunun cevabı siyasette..
Siyaset ve siyasetçide sorumluluk duygusu olması lazım.
Siyaseti aydınlar ve ehil olanlar yapması lazım.
Eğer aydınlar ve ehil olanlar yapmazsa cahiller sizi yönetir.
O cahillere de sizi yönettiği zaman onların yaptıklarını kabul edeceksiniz.
*
Hani az önce yazdık ya,
Siyasetçide terbiye ve sorumluluk olması lazım.
Evet; sorumlu ailesine, siyaset yaptığı partisine en önemlisi ise seçmenine.
*
Siyasette bir grup var ki, onlar yazar çizer.
İşte belediye başkan adayını, belediye meclis üyesini vs.
Bir grup var ki, Maddi ve manevi destek olur..
Bir başka grup var ki, toplantılarda en arkada otururlar, çalışmak onların işi, alkışlamak onların işi vs..
*
Bu günlerde Adana’ya baktığımız zaman,
Kişi; bir ilçenin Belediye Başkanlığını yapmış; şu an ise kendi partisi dışında bir başka partiden belediye başkan adayı.
Kişi; bir İlçenin İlçe başkanlığını yapmış, bir başka parti kendisine belediye başkan adaylığı önermiş onu kabul etmiş ve belediye başkan adayı olmuş..
Kişi; şu an partisinden belediye meclis üyesi seçilmiş ve şu an ilçe belediye meclis üyesi ama bir başka partiye geçiyor..
Yani oradan muhtemelen belediye meclis üyeliği sözü almış.
*
Hani o en sonda oturanlar var ya;
Onlar neden ileri doğru ilerlemezler.
Hep geride kalırlar, neden birileri onların elinden tutmaz.
*
Şimdi burada dün buradan ayrılanlara birileri çok uğraştı onların o makama gelmesi için.
Çok sert sözler sarf edildi.
Referans olundu.
Peki giden sorumluda; onun elinden tutan referans olanlara ne dersiniz..?
*
Şu sıralar belediye meclis üyesi adayları yazılacak.
Kim kimleri destekleyecek.
Belki de o semti hiç tanımayan ve bilmeyenler, ”O” en arka sırada olanın önüne geçecek.
Yani o makamı hak eden birinin önüne, o semti köyü mahalleyi bilmeyen geçecek.
Ama unutulmasın ki; gemiyi terk edenler kadar, gemiye alanlarda sorumlu bu işten.
*
Bakınız Eba Müslim Horasani diyor ki;
“Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için, dostlarını yanlarından uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar.
Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince ise yıkılmaları mukadder oldu.” Diyor üstat.
*
Unutamayalım ki; sakın
Sakın ola beni terk etmez diye dostlarınızı örselemeyin ve ötelemeyin.
Bu söz seçmen içinde geçerli. Ötelenen öteki olur, öteki olur karşı tarafa geçer.
