Birilerine göbekten bağlı konumda olur iseniz bir şekilde gün geldiğinde ‘sahibiniz’ sizden asli görevinizi yerine getirmenizi ister.
Siz de ona karşı gerekeni yapmak durumunda kalırsınız.
Ekmek kapısı bulup yetki de eline verildiğinde ‘tut tutabilirsen’ misali olmuş bizim ayakları yere basmayan kardeşlerimiz.
Dedim ya, kadını da aynı, erkeği de…
Çalışıp kendi görevlerini yapamayacak kadar sıkıntı yaşayanların kadını da bir, erkeği de…
Bulaşınca ‘havalanma’ hastalığı, tutmak zordur elbette.
Yaklaşık bir yıl önce AK Parti Hükümeti, taşeron firmalarda çalışan işçilere yönelik bir iyileştirme getirdi. Bir nevi kadroya dâhil etmese de işten çıkarılmalarını zorlaştıran ve kadrolu hüviyetine yakın imkânlarla süslenen bir iyileştirme tüm işçileri mutlu etmişti…
Bugün o taşeron firmalardaki işçiler 1 yıldır hizmet veriyor çalıştıkları kurumlara. Hem de bütün iş yükü o işçilerin sırtına yüklenerek. Ne yapmak zorunda olduklarını dahi bilmeden, tüm iş yükünü çekerek…
Bir de başlarındaki idari amirlerin kahırlarına katlanarak!
Adana Marsa Kadın Doğum Hastanesi, Seyhan Devlet Hastanesi, Yüreğir Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum Evi başta olmak üzere burada görev yapan taşeron firmalardan kadrolu diye isimlendirilen bu işçi kardeşlerimize yönelik iş ve işlemleri yaptıranların oturdukları koltuktan bir kalkarak ‘yönettikleri hastaneleri bir denetlemeleri’ gerekiyor.
Tabi ki kendiişlerinden fırsat bulabilir iseler. Tabi ki hatırlı kişileri ağırlamaktan, onlarla çay kahve içmekten fırsat bulabilir iseler…
Seçim döneminde hastane odalarında çalışanları toplayarak ‘falanca adaya oy vereceksiniz’diyerek o adayı da hastaneye davet edip onlara ‘bakınız size çalışıyorum’ diye şirinlik yapmaktan fırsat bulabilir iseler!
5 m2’lik makam odalarının önündeki 2 hizmetliyi oraya buraya siyasetçilerin gönderdiği kişilere hastanede imkân sağlayarak geçirdikleri zamandan azıcık da olsa zaman ayırabilir iseler bunu yapacaklar ama nerede!
Kadın yönetici de aynı, erkek yönetici de…
Her birisinin ayrı görevleri var hastanede… Güvercin taklası gibi takla atmaktan ileri gidemiyorlar.
Çalışanların sıkıntılarının olduğunu biliyorum. Yoğun mesai içerisinde görev ve sorumluluklarının ne olduklarını dahi bilmeyen, hatırlatılmayan bu işçilerin fazlaca ezildiklerini, onların sıkıntıya sokulduklarını duyuyorum. Bizlere kadar ulaşan bu sıkıntıların elbette çözüm yolu vardır.
Çözüm yolu,
Sıcak tutan koltuğunuzdan kalkacaksınız. Elinizdeki çay ve kahve bardağını, fincanını bir kenara koyacaksınız. Çıkıp hastaneyi ve hastanelerinizi dolaşacaksınız. Oradaki çalışınlar da insan. Onlarla oturup konuşarak ne dertlerinin olduğunu öğrenecek ve çözüm üreteceksiniz.
Bunu yapmaz iseniz ne adınız idareci olur, ne de başka bir şey…
Hadi size fırsat…
Hastanede görev yapan bu işçileri ezmeye son verin lütfen.
