Fetva makamında olan Adana il Müftüsü Hasan Çınar hoca sorulan sorulara cevap veriyor.
İşe o sorular ve cevapları..
Ölen bir kimsenin, insanlara borcu olsa bunu oğlu/kızı ödemeli midir?
Evlatlar ebeveynlerinin borcunu ödemekle mesul değildir. (Öderlerse iyi yaparlar)
Ölen kimsenin bıraktığı mal-mülk helal olmalıdır. Helal olmayan kısmın zekâtı da olmaz, bu kısım varislere miras da kalmaz. O haram mal, ya sahipleri bulunup istanbul escort | çapa escort | aksaray escort teslim edilecek ya da haramın kendilerine helal olduğu, zaruret halinde olan kimselere hayır beklemeden dağıtılacak.
Helal kısma gelince;
1. Hakku’l-ibâd denilen kul borçları ödenir.
2. Kalan malın (1/3) üçte birinden hakkullah denilen “Allah (c.c.) hakkı” ödenir. Oruç fidyesi, yemin keffareti bu kapsamdadır. Ayrıca ölen kimsenin, hac konusunda ya da varis olmayanlar hakkında vasiyyeti varsa yine bu üçte birin içinden ödenir. Bu miktarı (1/3) geçiyorsa varisler ödemeye mecbur değildirler. Öderlerse teberru (sadaka) olur.
3. Geriye kalan 2/3 varisler arasında taksim edilir.
*
Akrabam altınlarımı benden borç almak istiyor. Altını borç vermek caiz midir?
Evet, caizdir. Buna dinimizde “karz-ı hasen” denir. Güveniyorsanız verirsiniz ve çok da sevap alırsınız. Geri alıyorken eğer çeyrek gibi sayıyla verdiyseniz yine sayıyla alırsınız. Yok eğer tartıyla verdiyseniz yine tartıyla geri alırsınız. Çok az bir miktarda olsa bile fazlalık talebi faize girer ki bu haramdır. Örneğin; 5 tane çeyrek altın verdiyseniz 5 tane çeyrek altın alırsınız. 20 gr. altın borç verdiyseniz 21 gr. alamazsınız. 1 gram faiz olur.
Borç verdiğiniz altını geri alıyorken, borcu teslim aldığınız günkü kıymetinden, Türk Lirası olarak da alabilirsiniz.
*
Nazar değmesin diye yeni aldığım arabama nazar boncuğu takabilir miyim?
Hayır. Takmayınız. Dinimizde nazar (göz değmesi) hakdır ve ondan Allah’a (cc) sığınmak lazımdır. Dinimiz bazı gözlerin insan ve eşya üzerindeki zarar verici etkilerini kabul etmektedir ve cevabını da vermektedir. Peygamberimiz (sav) göz değmesine karşı;
Ayet el-kürsiyi, İhlas Suresini, Felak Suresini, Nas Suresini okumuş ve bizlerin de okumamızı istemiştir.
Nazar boncuğu ve benzeri şeylerden fayda ummak ve bunların göz değmesine engel olacağına inanmak, boyuna veya başka yerlere (çocuk, araba, ev vb.) asmak caiz değildir. Güç, kuvvet ve kudret Allah’a (cc) aittir ve göz değmesine engel olacakta Rabbımızdır. O’na sığınmalıyız.
*
Benim mesleğim boyacılıktır. Devamlı bu işi yaptığım için ellerimde ve tırnaklarımda boyalar oluyor. Namazımı da kılıyorum. Abdestim geçerli midir?
Evet, abdestiniz sahih ve geçerlidir. Mesleğiniz boyacılık olduğundan, zarurete binaen elinizdeki ve tırnak aralarındaki kalıcı boyalar abdeste mani değildir. Ama ellerimizde veya tırnaklarımızda ince bile olsa tabaka meydana getiren madde varsa ve herhangi bir zaruri durum da yoksa bu abdeste manidir, engeldir. Yani bu maddenin altına su ulaşmaz ise abdest sahih olmaz. Hamur, boya, mum oje vb. maddeler derimizde varsa, silip sonra abdest almamız icab eder.
*
Biz hanımlar anne, baba veya akrabalarımızın kabirlerini ziyaret etmek için mezarlığa gidebilir miyiz?
Evet, kadına da, erkeğe de kabir ziyareti caizdir. İslam’ın ilk dönemlerinde, kabir ziyaretinde, cahiliye dönemine ait yanlış anlayışların/uygulamaların devam ettiği görülünce Hz. Peygamber ( sav ) bu ziyaretleri erkeğe de kadına da yasaklamıştır. Ama daha sonra ayırım yapmadan, kabirleri ziyaret etmemizi; ölümü, ahireti hatırlamamızı ve özellikle ibret almamızı istemiştir.
Kabirleri ziyaret etmemizin mahzuru yoktur ancak İslami hassasiyetlerimize dikkat edelim. Ziyaretlerimizin ziyaret edene de fayda vermesi gerekir.
*
Caminin önünde hazır olan 3 cenazenin namazını bir defada kılmak caiz midir? Cenaze namazını acele kılmak için vakit namazının tesbihatı terk edilir mi?
Birden fazla cenazenin namazını bir defada kılmak caizdir. Ancak zaruret yoksa tek tek cenazelerin namazını kılmak daha münasip olur.
Cenaze namazını *acele* kılmak müstehabdır. Namazdan sonra Ayet- el kursi’yi ve tesbihatları okumak sünnettir. Müstehabı yapmak için, zaruret yoksa sünnetler terk edilmemelidir.
(Mehmet Özler yazdı)