türk porno BAKAN YARDIMCISI KAZADA HAYATINI KAYBETTİ » Özler Haber Özler Haber
Ana Sayfa Kültür Ve Sanat, Manşet 20 Ağustos 2019 308 Görüntüleme

BAKAN YARDIMCISI KAZADA HAYATINI KAYBETTİ

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Haluk Dursun kazada hayatını kaybetti.

Bakanlık hesabından yapılan açıklamada;

Bakan Yardımcımız, çok kıymetli hocamız Sayın Haluk Dursun‘u Van’ın Erciş ilçesinde geçirdiği trafik kazası sonucu kaybettik. Milletimizin başı sağolsun. denildi açıklamanın devamında ise;

Cenazesi, 20 Ağustos 2019 Salı günü, İstanbul Sultanahmet Camii’nde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Kocaeli Hereke’deki aile kabristanına defnedilecektir.

Merhum için yazılanlar.

Türk Kültürüne sayısız Hizmetleri olan bir değerimizi, Kültür Bakan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Haluk Dursun Hocamı elim bir trafik kazasında kaybettik. Mekanı cennet olsun.
Son yazılarından biri.

GÖÇER OLDUM….

Millet yaz gelince sahillere koşar, ısınan tuzlu deniz sularına kendisini atar, bende ise tam tersi olur.
Soğuk kaynaklardan çıkan tatlı akarsuların peşine düşerim..
Köpük köpük çağlayarak akan ak sulara (Kanispi) bayılırım.
Mümkün olduğunca yükseklere, dağlara çıkmak , yaylaklarda dolaşmak isterim.
Koyun sürülerinin meralara yayılmasını seyretmek ve kekliklerin seke seke, pır pır ederek kaçışmasını izlemek beni çok mutlu eder…
Bazen ırmaklara takılır, akışta demetlenmiş büyük küçük kainat diyerek ben de hayatım gibi akar giderim.
İspir’de Çoruh, Yedisu’da Peri Suyu,Edremit’de Şamran, Köprüköy ‘de Aras , Bahçesaray’da Müküs beni peşinden sürükler…

Bir süredir Şırnak, Siirt ,Batman, Bingöl,Van ,Erzurum taraflarındayım.
Çobanların arasına karıştım…
Hep beraber bir yayladan diğerine göçüyoruz…
Göçtü kervan kaldık dağlar başında diyecek halimiz yok…
Zamanı gelince bu dünyadan biz de göçeriz…
Gele bir devr, bu Haluk ‘u yad eyleyeler,
Ahbap fırsatı sohbeti ganimet bilsin…

Prof. Dr. A. Haluk Dursun

OSMAN ARSLAN

Bir başka anlatımda ise;

Makamını bir çift kumrunun saadetine feda edebilecek incelikte kaç bürokrat vardır acaba? Kumruların ve herşeyin sahibi olan Rahman (c.c.) rahmet etsin.

Trafik kazasında hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Ahmet Halûk Dursun, Topkapı Sarayı Müdürlüğü yaptığı dönemde makam odasını, avizeye yuva yapan kumrulara terk etmişti.
Haluk Dursun yaşananları şöyle anlatmıştı:

Aslında bu olayı emekli olup, köşeme çekildikten sonra yazmayı düşünüyordum. Çünkü biliyordum ki, ben yine çenemi (kalemimi) tutamayarak zülf-ü yâre dokunacağım…

Ama o dönemde yaşananları anlattığım bir dostum çok ısrar etti, “bunu mutlaka yazman lazım” dedi. Ben de hikâyenin içinde hem bürokratik bir zihniyet hem de gerçek bir aşk hikâyesi bulunduğu için saray tarihine bir kayıt düşürmeye karar verdim…

Kimse ısrar etmesin isim vermeyeceğim.

Topkapı Sarayı’nda müdürlük yaptığım dönemde, makam odamda otururken bir kumrunun açık pencereden girerek avizenin etrafında uçtuğunu gördüm. Hiç kımıldamadan seyretmeye başladım.

Kumru sanki tavaf eder gibi odanın her tarafında dolaştı, avizenin üzerine kondu, bir süre oturdu. Sonra geldiği gibi uçup gitti. Biraz sonra yanında başka bir kumru ile tekrar geldi.

Bu sefer sanki bir ev (saray) sahibi edasıyla onu gezdirdi. Yeni geleni elinden, (kanadından) tutar gibi aldı ve avizenin içine oturttu. Bir süre koklaştılar. Sonra uçup gittiler.

Ertesi gün ikisi birlikte ağızlarında dal parçacıkları ile geri geldi ve avizenin içine bir yuva kurmaya başladılar. Yuva bir kaç gün içinde kuruldu.

Ben olup biteni hiç ses çıkarmadan izliyordum. Dişi kuş yumurtlama hazırlığı yapıyordu.

Galiba onlar da beni izliyordu ki, hiç tedirgin olmuş gibi görünmüyorlardı. Buna karşılık dışarıdan odaya başka birisi girince, hemen ürküp pencereden kaçıyorlardı. Baktım olmayacak, makam odamı onlara bırakıp hemen karşıda bulunan küçük bir odaya geçtim.

Bir gün televizyon çekimi için Topkapı Sarayı’na gelen gazeteci dostum rahmetli Savaş Ay, “hocam niye bu küçücük odada oturuyorsun” diye sordu.

“Ben hâlden anlarım, bir kumru arkadaşım sevgilisine, “ben seni saraylarda yaşatacağım” diye söz vermiş, insan yuva kurana yardımcı olmaz mı” dedim.

“Hocam ne olur göster şu yuvayı bana” dedi ve kapıdan odadaki yuvanın fotoğrafını çekti.

Ertesi gün beni Ankara’dan arayan arayana… “Derhal makam odası açılsın, kumruların yuvası dağıtılsın, saray bakımsızlıktan perişan olmuş görüntüsü verilmesin” dediler.

Meğer Savaş Ay haber yapmış bizim kumru hikâyesini…

Hemen aradım, “üstad sen ne yaptın” dedim.

“Hocam bu kadar güzel malzeme (haber) buldum, yazılmaz mı Allah aşkına” dedi. “Gazetede sabah toplantısında anlattım, herkes ayağa kalktı ve seni alkışladı” diye ilave etti.

“Sadece gazete değil, Ankara da ayağa kalktı sayende” diye cevap verdim.

Şimdi ne yapacaktım? Çifte kumrulara kol kanat gerip onların saadetlerini korumaya mı çalışacaktım, yoksa odayı kullanıma açarak bir yuvanın dağıtılmasına mı neden olacaktım?

Bir şekilde, ya ben makamı, ya da o kumrular makam odamdaki yuvalarını kaybedeceklerdi.

Akşama kadar Bakanlıktan beni aramayan kalmadı…

“En azından yumurtadan yavru kuşlar çıksın, uçup gidene kadar bekleyelim” diye düşündüm.

“Ben yuvayı almam, siz beni görevden alın isterseniz” dedim.

Ertesi gün yuvaya bakmaya gittim ki ne göreyim, yuva yerinde duruyordu ama kumrular yoktu.
Yuva yerinde durmasa, “birisi kuşları ürküttü, kovaladı” diyecektim. Halbuki yuva yerli yerinde duruyordu. Kumrular sanki durumu hissetmiş ve sessizce çekip gitmişlerdi. Bir daha da hiç gelmediler.

Ben daha sonra Topkapı Sarayı’ndan Müsteşar ve Bakan Yardımcısı olarak Ankara’ya gittim.

“Kuşların yuvası dağıtılsın, makama sahip çıkılsın” diyenlerin ise hiçbirisi Bakanlıkta makamlarında kalamamıştı.

Muhakkak ki, biz de bir gün bu makamlardan uçup gideceğiz. Kuşlar ise hep sevmeye, uçmaya ve yuva kurmaya devam edecek.

Haluk DURSUN
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.