Bürokrasi devlet adına millete hizmet veriyor.
Hani hep ne derler ya onlara?
Devlet memuru.
Hizmet veren bürokratın, hizmet alan vatandaşla barışık olması lazım. Hizmet alana Vatandaş gibi davranması, belki bir başka ifade ile samimiyetini göstermesi lazım..
İçinde iyiler vardır, hani istisnalar kaideyi bozmaz derler ya.
Bürokratlar için yine de genelleme yapmayalım ama vatandaşa karşı kendilerini sorumlu hissetmezler.(Belki bazıları kendilerine atanma ve görevde yükselme konusunda referans olan halkımızın tabiri ile dayılarına karşı daha çok sorumlu hisseder onların bir dediğini iki etmeyerek, halktan yana değil, onlardan yana olurlar)
Bir dönem çok ama çok olmadı mı?
Neydi o?
Bugün git yarın gel. Vatandaş sadece onları dinliyor, gidiyor bir gün sonra geliyordu. Çünkü bir üstüne de meramını anlatamıyordu.Risk almadan “Bana ne” anlayışı hakimdi.
İşte bundan dolayı, amir, müdür, Bölge müdürü, Genel Müdür var ama bunların cezasını vatandaş Milletvekili, Bakan ya da siyasilere keser.
Çünkü bürokratik silsile içinde her biri bir diğerinden sorumludur.
Ama vatandaş, bu silsileyi hiç göze almadan bu bürokrasiden kaynaklanan hatayı direkmen siyasete ve siyasetçiye keser.
Vatandaşa hizmetin en iyisi en şekilde en kısa zamanda verilmelidir. Zaten bu devlet borcudur.Devlet adına görev yapan il valisi bütün bunlardan sorumlu değil midir?
Mesela; Adana İl Sağlık Müdürlüğünde bulunan asansöre şifre koyan görevlinin amiri yok mu? Vatandaş (Engelli ve yaşlılar neden burayı kullanamaz)Bu konuda verilen dilekçeye İl Sağlık Müdür yardımcısı imzalı gelen yazıda, dilekçe sahibi kamera kayıtlarında görülmemiştir cevabi yazıya ne denir?
Tapuya işi düşen insanlar bozuk asansörle karşılaşır.Asansörün 4 katta durmadığını orada yetkiler neden görmez. 3 Kattan 4 kata iki bayanın annelerini tekerlekli sandalye ile çıkardıkları neden görmezden gelirler?
Yaylada bir vatandaşın evlerine gelen Elektrik direğine çam ağacının değdiğini ve bundan dolayı ateş attığını söyleyen vatandaşın işini neden Enerjisa yapmaz?
Şehit cenazesinde, şehit ailesinin evinde Hoca Efendinin Kur’an okurken Aile Müdürlüğünden gelen görevlinin ayak ayak üzerinde oturmasını neden kurum görevlileri takip etmez?
Adana’da toplu taşıma yapan araçların Şoförleri neden bu millete meydan okur?
Şehit yakını, Gaziler ve 65 yaş üstü insanlar araçlara bindiği zaman , “Beleşçi, Bizim köylü geldi gibi sözlerle araç şoförleri tarafından incitilip kalpleri kırılırken neden bu konuda kesin bir çözüm bulunmaz.
Vatandaşın şikâyetlerini dikkate almayan yöneticiler bu gücü nerden alıyor. Bakmayın siz sesini sosyal medya ve basından duyurup da yetkililerin ilgilendiğine.
Ha birde, şehir içi dolmuş rezaleti var ki,Onlar ise ayrı bir dünyanın şoförleri.
Bürokratlar, yöneticiler, sen önce kendi kurumun içinde sevgi ,saygı kazanacaksın ki, bu vatandaşa yansısın.
Önce sen insana insanca yaklaşacaksın.
Çünkü her şey çözüm için odaklanmış. Hani alt, üst kademe var ya.
Unutulması gereken bir konu daha var ki;
Bazen kurumların istenen hizmeti vermekle de kalmayarak, insana insan olduğu için değer vermesi gerekmez mi?
Şehirde ki, sizin gözünüzle zengin iş adamı ile köyde davar çobanı olan amcaya aynı davranılması gerekmez mi?
“Unutmayalım ki; denizi seven, dalgalara da katlanacaktır”
Kalın sağlıcakla, selam ve dua ile..
(Mehmet Özler yazdı Özler Haber.com)