Başkan oldunuz bir yere;
Etrafınızdaki insanlar hep size başkanım, başkanım diyerek tabir caizce etrafınızda fır döndü yapıyorlar.
Genelde öyle olmuyor mu?
Bir anda etrafınızda binlerce insan oluşuveriyor.
Arkadaş ve tanış gurubu bir anda yüzlere katlıyor.
Yani yağ yakmalar,
Size iyi görünmek için allanıp, pullanıp söylenen sözler.
Belki, sizde olmayan hasletlerle sizi övmeler.
Sizi samimi olan arkadaş gurubundan uzaklaştırmak için yapılan bin bir türlü oyunlar.
Sizin kara olarak gördüğünüzü, ola ki beyaz dediğinizde evet diyecek kadar ileri giden bir kısım insanlar.
Ama sizin yanınızda bir kısım insanlar olmalı ki; yok başkanım siz buna beyaz dediniz ama bu kara diyecek belki bunu yanlış gördünüz diyerek uyaracak insanlar olması lazım..,
Şunu size unutturmayacak kişiler olması lazım veya sizin bilmeniz lazım.
Hani ne derler mahkeme kadıya mülk değildir, onun gibi sizin olduğunuz makamlar da size emanettir.
O makamlarda; Kibirlenmeyin. İnsanları aşağı görmeyin.
Çünkü sizler o makamlarda, yetimin, fakirin ve garip gurabanın hakkını korumakla görevlisiniz.
İşte göreviniz bu iken; Etrafınızda ki, insanların, başkanım, başkanım demesi hoşunuza gider. O’nun için işleri ben yaptım değil biz yaptık diyerek onları hem onura edin, hem de onların sizi yanlış yönlendirmesine fırsat vermeyin. En önemlisi ise; nefsinize ben kibiri mikrobunu yerleştirmemek lazım.
Ben çok şeyi değiştiriyor..
Bir İl Genel Meclisi üyesinden dinlemiştim.
Buraları hep ben yaptım diye anlatıyordu, ben olmasam buralar yapılmazdı derdi.
Ama şu şekilde dediğini duyamıyorduk; Allah bana buraları nasip etti, bu vesile ile buraların yapılmasına vesile olduk demiyordu. Acaba diyorum nefsine kibir mikrobumu yerleşmişti?
Bir gecede üç iftar programına katılmakla gönül kazanılmıyor..
İftar programında kendi oturduğu masadakilerle tokalaşıporadan ayrılırken de insanların fotoğraf çekilme hevesleri ile yanınıza gelip fotoğraf çekilmeleri ve bundan sonra bu fotoğrafları sosyal medyada yayınlayıp bunu da yaparken etkili ve yetkileri etiketlemenizle gönüller alınmıyor..
*
Bakınız İmam-ı Rabbani diyor ki; “Dünya sevgisinin alameti olarak insanın dünyevi menfaatlerini Allah’ın emirlerine tercih etmesini göstermiştir.
Mevlana ise; “Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç olduğunu söylüyor” ama su geminin içine girerse gemi batar. Gemi için su ne ise, bir Müslüman için ise Dünya odur.
O’nun için elinizde olmayan şeyleri insanlara vaat etmeyin.
Çünkü insanlar sizin vaatlerinizden medet umuyor.
Bir de unutulmamalı ki; Kişi ve kişiler yapıp yapmadıklarından hesaba çekilecektir.
Belki bu yazılarımızı bazıları sevmeyecek, beğenmeyecek ama
Ne diyelim takdir kişi ve kişilere aittir.
Kalın sağlıcakla, Selam ve Dua ile…
(Mehmet Özler yazdı..Özler haber.com)