Hayatın zorluklarıyla karşı karşıya kalan insanoğlu, bir çıkış yolu bulmak adına çaba sarf eder. Gayret içinde olur.

Baktı çıkamıyor işin içinden o vakit acı gerçekleri görüp onunla yüzleşmek durumunda kalır.

Siyasette bu yüzleşme çok sıklıkla yaşanan bir gerçek olmasa da bazen önünüze çıkar. Yüzleşmek durumunda kalırsınız.

5 yıl önce sizi ‘kahraman’ diyerek makama layık gören yurttaş, hal ve hareketlerinize, çalışma temponuza, kentinize verdiğiniz hizmete bakar. Onu değerlendirip sizi o 5 yıl dolunca ‘biraz dinlen, sen çok yoruldun’ diyerek oyundan alır.

5 yıl önce göreve getirip 5 yıl sonra görevden aldığı siyasetçiyi sonraki 5 yılda tekrar kahraman diyerek makama layık görebilir. Bunun yaşanmış onlarca örneği vardır.

Bazen koşullar gereğince, bazen de şehrin özel konumundan kaynaklı olarak bu gerçekler ile yüzleşmek durumunda kalırsınız.

Adana’nın son yerel seçim sonuçlarına bakacak olur iseniz aslında siyasetçilere bir adet ders niteliğinde olabilecek sonuçlar ile karşı karşıya olduğumuzu görürsünüz. Elbette bunan pay çıkarana, ders alana yöneliktir bu seçim sonuçları.

Bahanesi olmayan bir değerlendirme yaptığınızda acı gerçekleri görür ve yüzleşirsiniz.

5 yıl önce oyu olmayan MHP’nin diğer partilerden de oy alarak rakibine 100 bin fark atıp yerelde iktidar olduğu Adana kent merkezinde bugün aynı sonuçtan biraz daha farklı bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu kez CHP diğer partilerden de oy alarak 130 bin fark ile yerelde iktidar olmuştur.

Bu partilere verilen oyun yanında aday olan kişinin de halkın yanındaki katma değerinin bir işaretidir. Oy almanın en kolay yolu olan ‘iyi aday belirleme’ yöntemini isabetli beceren parti diğer partilere göre elbette bir adım öndedir.

Hüseyin Sözlü’nün bu kadar açı ara fark yiyerek seçim kaybedeceğine az insan inanıyordu desem ifademde yanlışlık yapmış olmam sanırım…

Faktörler elbette birden fazladır seçim kaybetme adına ama en büyük faktör adayın kendisinin halkın önündeki geçerlilik oranı, kabul görme oranıdır. Ak Parti ile MHP arasındaki adayı kabul etmeme, beğenmeme hadisesi Adana seçmeninin tercihinde direk etki etmiştir. Ben biliyorum ki Ak Parti teşkilatlarının içerisinde aktif olarak politika yaparak daha önce ağızlarından Ak Parti’den başkaca söz çıkmayan insanlar Zeydan Karalar’a oyunu vermiştir.

Bu durup durur iken de olmamış, yaşanmamıştır. Elbette sebebi vardır. İşte sebep olarak da yerel adayın tabanda tutmamasıdır.

Hüseyin Sözlü, ittifak noktasında tutmamıştır… Beğenilmemiş ve Ak Parti tabanı ile MHP tabanı arasındaki görüş farklılığı Sözlü’nün sandıktan çıkamamasına neden olmuştur.

Şimdi acı gerçekler ile yüzleşme zamanı…

Şimdi Adana’ya kimin ne kadar hizmet ederek bugünlere geldiğinin muhasebesinin yapıldığı gündür.

Son günlerde kişiler üzerinden giderek var olan gerçeklerin üzerini örtmeye yönelik bazı girişimler ile aleyhte tezviratların yapıldığını görüyor ve buna da üzülüyorum. Hayatın acı gerçeklerini görmezlikten gelmek isteyenlerin amaçları elbette başka.

Onlar sorunu teşhis ederek çözüm yolu bulma yerine bu sorunlu ortamdan da maddi anlamda kazanç bekleme telaşındalar.

Buna Zeydan Karalar’ın kendisi de izin vermemelidir, vermeyeceğini de düşünüyorum aslında.

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bir fotoğrafını çekerek Karalar’ın ‘belediyede neler olup bitmişin raporunu’ halkın önüne koyması gerekiyor. Halkı bilgilendirmesi gerekiyor. Artıları ile eksileri ile.

Karalar’ın bu konuda sanırım 3-4 zamanı geçecek. Belediyenin fotoğrafını çekebilmesi adına.

Adanalı sabırlıdır, yüzleşmeyi de iyi bilir…